Fındık

Türkiye'de ve Dünyada Fındık

Fındık eski Çin yazmalarında anlaşıldığına göre yaklaşık 5.000 yıllık bir geçmişi olan Avrupa'nın mistik ve orta çağlardan, Romalılardan beri toplanır bal, bal suyu ve biber ile karıştırılarak düğün ve bayramlarda geleneksel olarak tüketilir ve üretkenliğin sembolü kabul edilir ve ağrılara karşı deva olarak yenilirdi.

ekmek, kek, pasta yapımında aynı şekilde çorba, salata ve pilavda da çeşni olarak geniş bir kullanım alanına sahiptir.

Gerçekten de, Fındık kendisine bulunmaz bir demir, magnezyum, fosfor, potasyum, tiamin ve iyi bir niasin kaynağıdır. Fındık aynı zamanda sağlık için çok yararlı olan, kalp krizi riskini azaltan, monounsaturated yağ bakımından çok zengindir.

Fındık bugün başta Türkiye, İtalya, İspanya, Amerika, Yunanistan, Azerbaycan ve Gürcistan gibi dünyanın birçok ülkesinde üretilmektedir.

Türkiye tek başına dünya üretiminin %70'ine sahiptir. Tabiat şartları itibarı ile çok elverişli olan Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında üretilir.

Önceleri sadece Doğu Karadeniz'de Giresun yörelerinde az olarak üretilen fındık, Hacı Topçuoğlu genç müteşebbis çiftçi Şükrü Kaya tarafından, baba dostu büyüklerinin iki defa engellemelerine rağmen Tirebolu / Giresun'dan getirdiği fındık fidelerini arazilerinin ana yoldan uzak kesimlerde dikmesi ile 1924 yıllında ilk defa Orta Karadeniz yöresinde Samsun Terme'de denenmiştir.

Hacı Şükrü Kaya ürettiği az miktardaki fındığı satmakta zorlanmış, ulaşım güçlüğü nedeni ile denizden motorlar ile Giresun ve Ordu illerine taşımıştır.

Ürünün bölgenin hava şartlarına ve toprak yapısına çok uygun olduğunu gören genç çiftçi Şükrü Kaya bir yandan ekim sahalarını genişletirken bir yandan yörenin olmayan yol ve elektrik sorunlarının giderilerek ürünün teşviki için gayret göstermiştir.

Zaman içinde bu gayretlerin boşa gitmediği görülmüş 1954 yıllarından itibaren bölge yolu, elektriği, üreticisi, alıcısı, satıcısı ve imalatçısı ve ihracatçısı ile Türkiye'nin en büyük fındık bölgesi olmuştur.

Önceleri insan gücüne dayalı elleşme işlemleri yine onun önderliğinde teşvik ve ısrarlı siparişleri ile makineleşmiş ve başlangıçta bu makinelerin imalatında teknik bilgi eksikliği çeken küçük atölyeler bugün benzer makineleri hatta ve fındık, çeltik ve un fabrikalarını yurt için yurt dışında anahtar teslimi kurulabilir duruma gelmişlerdir.

Hacı Şükrü Kaya Bölgenin ilk ve en büyük üreticisi olma gururu ve bölge insanını mevsim şartlarına göre en uygun ürünle tanıştırarak hayatlarına zenginlik katma hazzı içinde 1976 yılında vefat etmiştir.

Bugün kabuklu, kabuksuz kavrulmuş, çifte kavrulmuş, kıyılmış, dilinmiş, ezilmiş (püre-prelin-), ezme, nuga-nutkrem haline getirilmiş ve fındık yağı olarak yurt içinde ve dışında giderek artan bir pazara yayılmaktadır.

Artık fındık bahçeden toplanmasından itibaren, kurutulması makineler ile yeşil kabuğundan ayıklanması harmanlanması, kurutulması ve çuvallanması ile modern bir aşamaya ulaşmıştır. Şüphesiz bunda Fındık Tanıtım Grubu'nun katkısı büyüktür.

Tanıtım Grubu fındığın geçmişten gelen ancak sadece belirli bir kesimin bildiği besin yararları ön plana çıkartarak satış potansiyelini kinetik hale getirirken diğer taraftan satışların uluslararası kurallara ve kalite standartlarına uyumluluğunu da takip etmektedir.

Fındık, insan vücudu için güç ve iyi bir enerji kaynağıdır ve zihin yorgunluğunu giderir, içerdiği yağ nedeni ile kalp ve damar sağlığına yüksek kolesterole karşı yararlıdır ve kalp krizi geçirme riskini azaltır. Kansızlığa, kemik gelişimine etki eder, cinsel gücü arttırır.

Bunda fındığın besin değerinin, içerdiği mineral ve vitaminlerin zenginliğinin giderek daha iyi anlaşılmasına paralel olarak artan kullanım alanlarına uygun ön imalat ve paketleme ile pazardaki ürün çeşitlerinin artması yaygınlaşmaya etkili olmaktadır.